In this article, the idea of unity of two great Andalusian thinkers Muhyiddin Ibn Arabî (d.1240) and Abdulhaq Ibn Sab‘în (d. 1270) were compared. Ibn Arabî was born in 1165 Ibn Sab‘în was also born in 1217 in Murcia. Ibn Sab‘în was influenced by Ibn Arabî in numerous issues, both two thinkers growing up in the same cultural environment. Ibn Arabî and Ibn Sab‘în defended the idea of unity in their philosophy but they were separated in the content of this understanding. While Ibn Arabî’s thought of unity was named as “wahdat al-wujûd” (unity of being), Ibn Sab‘în called his thought of unity as “wahdat al-mutlaqa” (absolute unity). Ibn Arabî’s thought of wahdat al-wujûd has a more comprehensive and profound feature, Ibn Sab‘în’s thought of wahdat al-mutlaqa has a modest structure. In Ibn Arabî’s thought Allah (God) is manifested in beings with his attributes and names. The realization of this manifestation takes place at various levels. On the contrary the formation and manifestation of beings does not exist in Ibn Sab‘în. He accepts only Allah as being and contributes the truth only to Allah. Ibn Sab‘în took Ibn Arabî’s thought to an advanced level with his notion of wahdat al-mutlaqa.
Andalusia Ibn Arabi Ibn Sab‘in Wahdat al-wujud (unity of being) Wahdat al-mutlaqa (absolute unity)
Bu makalede Endülüslü iki büyük düşünür Muhyiddin İbn Arabî (ö. 1240) ve Abdulhak İbn Seb‘în’in (ö. 1270) vahdet anlayışları karşılaştırılmıştır. İbn Arabî 1165’te İbn Seb‘în de 1217’de Mürsiye’de doğmuştur. Her ikisi de aynı kültür ortamı içerisinde yetişen düşünürlerden İbn Seb‘în pek çok konuda İbn Arabî’den etkilenmiştir. İbn Arabî ve İbn Seb‘în felsefelerinde vahdet fikrini savunmuşlar ancak bu anlayışın içeriğinde ayrılmışlardır. İbn Arabî’nin vahdet düşüncesi “vahdet-i vücûd” olarak isimlendirilirken İbn Seb‘în ise vahdet anlayışını “vahdet-i mutlaka” olarak adlandırmıştır. İbn Arabî’nin vahdet-i vücud anlayışı daha ayrıntılı ve derin bir özelliğe, İbn Seb‘în’in vahdet-i mutlaka anlayışı ise daha sade bir yapıya sahiptir. İbn Arabî düşüncesinde Allah sıfat ve isimleriyle varlıklarda tecelli etmektedir. Bu tecellinin gerçekleşmesi ise çeşitli mertebelerle olmaktadır. Buna karşılık İbn Seb‘în’de varlıkların oluşumu ve tecelli konusu yer almamaktadır. İbn Seb'in, varlık olarak sadece Allah’ı görür ve gerçekliği yalnızca Allah’a verir. İbn Seb‘în vahdet-i mutlaka fikriyle İbn Arabî’nin düşüncesini daha ileri bir düzeye götürmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2020 |
Submission Date | November 14, 2020 |
Acceptance Date | December 16, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 6 Issue: 2 |
Journal of Near East University Faculty of Theology is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).